Bugün, Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete uğurladığımız günün yıl dönümünde bir kez daha saygı, sevgi ve minnetle anmak için bir aradayız.
Atatürk, yalnızca bir lider değil, milletimizin bağımsızlık mücadelesinin en büyük kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan eşsiz bir devlet adamıdır. O, savaş meydanlarında gösterdiği kahramanlıkların yanı sıra, barışa ve uygarlığa yaptığı katkılarla da tüm dünyada takdirle anılmaktadır.
Onun “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” sözleriyle şekillendirdiği Cumhuriyet, sadece bizim için değil, tüm mazlum milletler için bir umut ışığı olmuştur. Atatürk, halkına sadece bir ulus olma bilinci kazandırmakla kalmamış, modern, çağdaş ve özgür bir toplumun kapılarını aralamıştır.
Bugün, bizlere düşen en büyük görev, Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak, onun ilkelerini ve devrimlerini anlamak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Çünkü Atatürk, "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" diyerek bizlere çok önemli bir sorumluluk bırakmıştır.
Bu duygu ve düşüncelerle, büyük önder Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 86. yılında bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Onun açtığı yolda durmadan yürümeye, Cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmaya söz veriyoruz.